Pek tabii ki en birincisi Eski Foça. Lise yıllarımın geçtiği, hala her gittiğimde içimi huzur kaplayan bana bütün dertlerimi unutturan yer orası. Neco'da poaça ile içilen demli çay, balıkçıların dibinde dolaşan kediler, küçük hanedandan başlayıp jandarmaya kadar bi ucundan bi ucuna deniz kenarından yürümek, kışın yağmuru fırtınası, yazın terletmeyen havası ile mümkün olsa hayatımın tamamını, olmadı mı; son yıllarımı geçirmek istediğim yerdir Eski Foça. Eh, karataşa basmışız bi kere :)
Fotoğaf bana ait, daha fazla Eski Foça fotoğrafım için tık!
Benim için önemli ikinci yer şu an yaşadığım, hep de yaşamayı istediğim İzmir'im. Doğma büyüme İzmir'li değilim belki ama sonradan İzmirli olmanın kafa yapısı ile ilgili olduğuna inanıyorum. İnsanlarıyla, rahatlığıyla, belki de tembelliğiyle ait olduğum şehir kesinlikle İzmir'dir. Şehir dışından her geldiğimde, sınırları içine girdiğimde ohh be dediğim tek şehir.
Bu fotoğraf da bana ait, pek de güzel reklamımı yaptım. İzmiri özleyenler, dahası için yine tık!
Bu fotoğraf da bana ait, pek de güzel reklamımı yaptım. İzmiri özleyenler, dahası için yine tık!
Üçüncü yer, henüz gitmemiş olsam da ruhumun bir parçasının oraya ait olduğunu düşündüğüm Andalucia, Endülüs. Flamenko aşkı ile başladı tabi ki bu aidiyet, ilmek ilmek gönlümden bağlandım oraya. Yeryüzünde üç büyük dinin barış içinde beraberce yaşayabildiği tek coğrafya. Anadolu gibi iki kıtanın birleştiği yerde kendisine has kültürel zenginlikleri olan çok özel bir mekan. İnanıyorum ve biliyorum ki oraya gideceğim, havasını soluyacağım, flamenkoyu o kültürü tam da doğduğu yerde yaşayacağım bir gün. Hevesle heyecanla beklediğim bir gün.
Malesef 2 yer daha bulamadım. Hayatım şu yukarıdaki üç yer arasında geçsin istiyorum. Tabii ki dünyayı gezmek görmek benim de en büyük hayallerimden biri ama kürkçü dükkanı misali dönüp geleceklerim bunlar. Ben de bu mimi Hesionka'ya, Seda'ya ve yapmak isteyen diğer tüm bloggerlara gönderiyorum :)
Malesef 2 yer daha bulamadım. Hayatım şu yukarıdaki üç yer arasında geçsin istiyorum. Tabii ki dünyayı gezmek görmek benim de en büyük hayallerimden biri ama kürkçü dükkanı misali dönüp geleceklerim bunlar. Ben de bu mimi Hesionka'ya, Seda'ya ve yapmak isteyen diğer tüm bloggerlara gönderiyorum :)
